4 Ara 2012

Teşvik Kapsamına Giren (İlave) İşçinin Belirlenmesi (6111)




I- GİRİŞ

6111 sayılı Kanun'un 74. maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu(1)'na geçici 10. madde ihdas edilmiş ve işverenlerin 1 Mart 2011 tarihi ile 31 Aralık 2015 tarihleri arasında işe alacakları işçilerin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve diğer koşulları sağlamaları kaydıyla, prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarlarının İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması uygulaması başlatılmıştır.
Bu çalışmada aylık prim ve hizmet belgesi düzenleyen işveren veya yetki verdiği kişi, meslek mensubu ya da insan kaynakları yöneticilerinin hesaplamada zorlandıkları işe alınan işçinin 6111 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen teşvikten yararlanıp yararlanamayacaklarının tespitine esas tutulan ilave işçi sayısının belirlenmesi kavramına açıklık getirilecektir.
II- TEŞVİKTEN YARARLANMA ŞARTLARI (SİGORTALININ ÖZELLİKLERİ)
4447 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesinde düzenlenen teşvikten yararlanmak birden çok koşula bağlanmıştır. Bu koşullar; sigortalılar ve işyerleri yönünden iki farklı kategoride değerlendirilmektedir.
Sigortalılar açısından kısa bir değerlendirme yaparsak; işçinin 18 yaşından büyük olması temel koşuldur. Bu teşvikte erkekler için yaş sınırı kaldırıldığından, 29 yaşından büyük erkekler de teşvikten yararlanabilmektedir. Dolayısıyla yaş hususundaki tek kriter 18 yaştır. 18 yaşından küçük sigortalı istihdam edenler, sigortalının 18 yaşını dolduğu tarihten itibaren bu teşvikten yararlanabilecektir. İşçinin aynı zamanda İŞ-KUR'a kayıtlı olması halinde 6 ay ilave bir teşvik daha söz konusu olacaktır.
Diğer önemli kriter ise işçinin işe alındığı tarihten önceki altı aylık sürede işsiz olmasıdır. Diğer bir ifade ile sigortalının işe alındığı tarihten önceki 6 ayda herhangi bir işyerine ait APHB'de isminin bulunmaması gerekmektedir. Bu son 6 aylık dönemde sigortalı 4/b kapsamında sigortalı olsa dahi, bu durum işyerinin teşvikten yararlanmasına engel teşkil etmemektedir. Bu şartları sağlayan işçiler niteliklerine/belgelerine/İş-Kur'a kayıtlı olmalarına bağlı olarak 6, 12, 18, 24, 30, 36, 42, 48 ya da 54 ay süreyle teşvikten yararlanma hakkını elde eder.
III- İLAVE İŞÇİ KAVRAMI
6111 sayılı Kanunla 4447 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesini ihdas eden ve yeni sigorta prim desteğinden yararlanılabilmesi için maddede aranılan şartlardan işyeri açısından en önemlisi işe alınan sigortalıların, işe alındıkları tarihten önceki altı aylık süreye ilişkin düzenlenen aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılmalarıdır.
Söz konusu sigorta prim desteğinden yararlanılması sırasında, maddede aranılan şartların sağlanmış olup olmadığı hususu, 6111 no.lu Kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenen aylık prim ve hizmet belgesinin onaylanmasından önce sistem tarafından kontrol edilmesine rağmen, sigortalının ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususu aylık prim ve hizmet belgelerinin onaylanmasının ardından, başka bir ifade ile aylık prim ve hizmet belgesinin verilme süresi sona erdikten sonra kontrol edilebilmektedir.
Aylık prim ve hizmet belgelerinin verilme süresi sona erdikten sonra yapılan kontroller sonucunda, 4447/Geç. 10. md. Sigortalı Giriş ekranı vasıtasıyla sisteme tanımladıkları sigortalıları ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılmadıkları halde, aylık prim ve hizmet belgelerini 6111 no.lu Kanun numarasını seçmek suretiyle düzenleyen işverenlerden İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanmış olan prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte geri alınmaktadır. Dolayısıyla, 4447 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesinde öngörülen teşvikten yersiz yararlandığı tespit edilen işverenler sonradan 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen beş puanlık sigorta prim desteğinden de yararlanamamaktadırlar.
Örnek: Ortalama sayısına ilave işçi olmadığı halde 2012/Nisan ayında 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilen sigortalı için geriye dönük 6111 sayılı Kanun türlü İPTAL Kanun türsüz EK APHB isteneceğinden ilgili sigortalı için 5 puanlık prim teşviki hakkı da ortadan kalkacak ve işveren ilave olarak gecikme zammı da ödeyecektir. Tehlike derecesi II olan işyerinde 2000 TL ücretle çalışan sigortalı (A) esasında ilave işçi olmamakla birlikte 2012/Nisan ayında 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilmiştir. Bu durumda işverene 280 TL sigorta primi (işçi hissesi), 60 TL işsizlik primi (işveren ve işçi hissesi) tahakkuk ettirilmiş ve işveren bu tutarı ödemiştir. 2012/Haziran ayında bu durum tespit edilince işveren zorunlu olarak 6111 sayılı Kanun türlü iptal Kanun türsüz ek APHB düzenleyecek ve dolayısıyla tahakkuk miktarı, 680 TL sigorta primi (işveren ve işçi hissesi), 60 TL işsizlik primi (işveren ve işçi hissesi) olarak düzeltilecek daha önce ödenen prim ve işsizlik primi mahsup edilince kalan eksik 400 TL yasal faizi ile işverenden tahsil edilecektir. Oysa bu kişi için ortalama sayı tespit edilip ilave işçi olmadığı daha önceden saptansa ve 5510 sayılı Kanun türü ile APHB verilse idi ödenmesi gereken prim tutarından 5 puanlık indirim söz konusu olacağından ödenecek prim tutarı da 680 TL değil, 580 TL olarak tahakkuk ettirilecekti. Bu durumda işveren açısından hem 100 TL fazla prim ödenmesi hem de 400 TL'ye tekabül eden oranda gecikme cezası ve gecikme zammı ödenmesi söz konusu olmayacaktı.
4447 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde teşvikinden yaralanıp yararlanmadığının belirlenmesi için işe alınan işçinin işe alındığı tarihten önceki 6 aylık işçi sayısının toplamının 6'ya bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama esas alınacak ve işçi bu sayıya ilave olması halinde yararlanılabilecektir.
Örneğin, son altı aylık dönemde APHB'de bildirilen işçi sayısı toplamının 61 olduğu ve bunun 6'ya bölünmesi sonucunda da ortalama işçi sayısının 10, 16 olduğunu varsayalım. Ortalamanın küsuratı yarımdan az olduğu için 10 sayısı esas alınacaktır. Bu işçinin işe alındığı tarihten itibaren çalıştığı ve 24 aylık teşvikten yararlanacağını varsaydığımızda işçinin işe alındığı tarihten itibaren 24 aylık süredeki APHB'de 11 işçi bildirilen aylarda işçi 6111 sayılı Kanun'da düzenlenen teşvikten yararlanılacaktır. İşyeri, işçinin işe girdiği ay dahil 24 ay boyunca bildirilen işçi sayısının 11'den aşağıya düştüğü aylarda teşvik söz konusu olmayacaktır.
Örnek: Sigortalı (A), 10 Mayıs 2012 tarihinde işe girmiştir. İşçinin işe girdiği aydan önceki 6 ayda (2011 Kasım-2012 Nisan dönemine ait 6 ay) çalışan işçi sayısı 124 ise ortalama 124/6= 20,66=21 olacaktır. 2012/Mayıs, Ekim, Aralık aylarında çalışan sayısı 20, 2012/Haziran, Eylül, Kasım aylarında çalışan sayısı 21, 2012/Mayıs ila 2014/Nisan ayı arasındaki diğer aylarda çalışan sayısı 22 ve üzerinde ise sigortalı (A), 2012/Temmuz, Ağustos, 2013/Ocak-Aralık aylarının tamamı, 2014/Ocak-Nisan aylarının tamamında 6111 sayılı Kanun teşvikinden yararlanabileceğinden sigortalı (A) bu dönemlerde 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecektir.
İşyerinin yeni açılacak olması halinde ise geriye doğru bildirim söz konusu olmadığından, bu işyerleri için ortalama hesabı yapılmayacaktır ve işyerinin açıldığı ay alınan işçilerin tamamı için diğer şartları taşıması halinde bu yeni teşvikten yararlanılabilecektir.
Ortalama işçi sayısının hesaplanmasında sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan işçiler ile sıfır gün ve sıfır kazancı olan istirahatli veya ücretsiz izinli olan ve ücret ödenmeyen sigortalılar da sayıya dahil edilecektir. Aynı ayda giriş ve çıkış yapan işçiler bir işçi olarak ortalama hesabına dahil edilecektir.
IV- TEŞVİKTEN YARARLANACAK İLAVE İŞÇİLERİN BELİRLENMESİ
1- İşçinin işe girdiği aydan önceki 6 aylık işçi sayısı belirlenerek bulunan sayı 6 ya bölünür. Çıkan rakam tamsayıya iblağ edilir. Virgülden sonraki 2 rakam 0-49 arası ise aşağıya 50-99 arası ise sayı yukarıya yuvarlanır. Bulunan sayı işçinin işe girdiği aydan önceki 6 ayın ortalamasıdır.
2- İşçinin işe girdiği ay dahil olmak üzere APHB verilirken, APHB'nin verildiği ay ile işçinin işe girdiği ay öncesine ait 6 ayın ortalaması mukayese edilir.
3- APHB'nin verildiği ayda işçinin işe girdiği aydan önceki 6 ay ortalamasının üzerinde çalışan varsa teşvik kapsamına giren o ayda işe girmiş işçi/işçiler 6111 sayılı belge türü ile bildirilir.
4- APHB verildiği ay ile işçinin işe girdiği ay öncesine ait 6 ay ortalaması mukayese edilir ve işçinin işe girdiği aydan önceki 6 ayın ortalamasına ilave işçi çalışması söz konusu olmuyor ise işçi/işçiler o ay 6111 kodlu APHB ile bildirilmez. Bu mukayese teşvik süresince yapılır.
5- Daha sonra teşvik kapsamına giren yeni bir işçinin işe alınması halinde yukarıda belirtilen işlemler önceki işe giren işçiden bağımsız olarak değerlendirilir.
Örnek: İşverenin çalışan işçi sayıları ve 6111 sayılı Kanun kapsamında teşvikten yararlanmaya uygun işçi sayılarının aşağıda belirtildiği gibi olduğu varsayıldığında;

Dönem
Çalışan İşçi
Sayısı
Son 6 Ay Ortalaması
Teşvik
Kapsamında İşe Alınmış
İşçi Sayısı
Son 6 Ay
Ortalamasınaİlave İşçi
Sayısı
Bu Ay Teşvik Kapsamında Bildirilecek
İşçi Sayısı
Bu Ay Teşvik Kapsamında Bildirilecek İşçiler
2011-Temmuz
44
2011-Ağustos
43
2011-Eylül
43
2011-Ekim
41
2011-Kasım
41
2011-Aralık
40
2012-Ocak
43
3 (a-b-c)
2012-Şubat
45
2 (d-e)
2012-Mart
45
2 (f-g)
2012-Nisan
43
2 (h-ı)
2012-Mayıs
42
1 (j)
2012-Haziran
43
1 (k)
2012-Temmuz
45
2 (m-n)
Teşvik kapsamına giren işçilerin değerlendirilmesi şu şekilde yapılacaktır.
a- 2012 Ocak ayında işe alınan işçilerin değerlendirilmesi: 2012 Ocak dönemi öncesi 6 ay ortalaması 42'dir. Dolayısıyla 2012 Ocak ayı öncesine ait ortalama ile 2012 Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz ayları mukayese edilecektir. Bu durumda 2012 Ocak ayında sigortalı a, Şubat ayında sigortalı a, b ve c, Mart ayında sigortalı (A), (B) ve (C), Nisan ayında sigortalı (A), Mayıs ayında Ocak ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Haziran ayında sigortalı (A), Temmuz ayında sigortalı (A), (B) ve (C), 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecek.
b- 2012 Şubat ayında işe alınan işçilerin değerlendirilmesi: 2012 Şubat dönemi öncesi 6 ay ortalaması 42'dir. Dolayısıyla 2012 Şubat ayı öncesine ait ortalama ile 2012 Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz ayları mukayese edilecektir. Bu durumda 2012 Şubat ayında sigortalı (D) ve (E), Mart ayında sigortalı (D) ve (E), Nisan ayında sigortalı (D), Mayıs ayında Şubat ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Haziran ayında sigortalı (D), Temmuz ayında sigortalı (D) ve (E), 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecek.
c- 2012 Mart ayında işe alınan işçilerin değerlendirilmesi: 2012 Mart dönemi öncesi 6 ay ortalaması 42'dir. Dolayısıyla 2012 Mart ayı öncesine ait ortalama ile 2012 Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz ayları mukayese edilecektir. Bu durumda 2012 Mart ayında sigortalı (F) ve (G), Nisan ayında sigortalı (F), Mayıs ayında Mart ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Haziran ayında sigortalı (F), Temmuz ayında sigortalı (F) ve (G), 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecek. 2012 Nisan ayında işe alınan işçilerin değerlendirilmesi: 2012 Nisan dönemi öncesi 6 ay ortalaması 43'tür. Dolayısıyla 2012 Nisan ayı öncesine ait ortalama ile 2012 Nisan-Mayıs- Haziran-Temmuz ayları mukayese edilecektir. Bu durumda 2012 Nisan ayı için Nisan ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Mayıs ayı için Nisan ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Haziran ayı için Nisan ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Temmuz ayı için sigortalı (H) ve (I), 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecek.
d- 2012 Mayıs ayında işe alınan işçilerin değerlendirilmesi: 2012 Mayıs dönemi öncesi 6 ay ortalaması 43'tür. Dolayısıyla 2012 Mayıs ayı öncesine ait ortalama ile 2012 Mayıs-Haziran-Temmuz ayları mukayese edilecektir. Bu durumda 2012 Mayıs ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Haziran ayında Mayıs ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Temmuz ayında sigortalı (J), 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecek.
e- 2012 Haziran ayında işe alınan işçilerin değerlendirilmesi: 2012 Haziran dönemi öncesi 6 ay ortalaması 43'tür. Dolayısıyla 2012 Haziran ayı öncesine ait ortalama ile 2012 Haziran-Temmuz ayları mukayese edilecektir. Bu durumda 2012 Haziran ayında işe girenlerden teşvikten yararlanacak yok, Temmuz ayında sigortalı (K), 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecek.
f- 2012 Temmuz ayında işe alınan işçilerin değerlendirilmesi: 2012 Temmuz dönemi öncesi 6 ay ortalaması 44'tür. Dolayısıyla 2012 Temmuz ayı öncesine ait ortalama ile 2012 Temmuz ayı mukayese edilecektir. Bu durumda 2012 Temmuz ayında işe girenlerden sigortalı (M), 6111 sayılı Kanun türü ile bildirilecek.
Sonuç olarak teşvikten yararlanacak işçiler aşağıda tabloda belirtildiği biçimde olacaktır.

Dönem
Çalışan İşçi
Sayısı
Son 6
Ay
Ortalaması
Teşvik
Kapsamında İşe Alınmış İşçi Sayısı
Son 6 Ay
Ortalamasına İlave İşçi
Sayısı
Bu Ay Teşvik Kapsamında Bildirilecek İşçi Sayısı
Bu Ay Teşvik Kapsamında Bildirilecek
İşçiler
2011-Temmuz
44
2011-Ağustos
43
2011-Eylül
43
2011-Ekim
41
2011-Kasım
41
2011-Aralık
40
2012-Ocak
43
42
3 (a-b-c)
1
1
(a)
2012-Şubat
45
42
2 (d-e)
3
3+2
(a-b-c)+(d-e)
2012-Mart
45
42
2 (f-g)
3
3+2+2
(a-b-c)+(d-e)+(f-g)
2012-Nisan
43
43
2 (h-ı)
0
1+1+1+0
(a)+(d)+(f)
2012-Mayıs
42
43
1 (j)
0
0+0+0+0+0
Yok
2012-Haziran
43
43
1 (k)
0
1+1+1+0+0+0
(a)+(d)+(f)
2012-Temmuz
45
44
2 (m-n)
1
3+2+2+2+1+1+1
(a-b-c)+(d-e)+(f-g)+ (h-ı)+(j)+(k)+(m)
V- SONUÇ
1 Mart 2011 ila 31 Aralık 2015 tarihleri arasında işe alınan işçilerin 4447 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. madde teşvikinden yaralanıp yararlanmadığının belirlenmesi için işe alınan işçinin işe alındığı tarihten önceki 6 aylık işçisayısının toplamının 6'ya bölünmesi suretiyle ortalama bulunur. İşe alınan işçinin çalıştığı yani APHB ile bildirildiği aylarda bulunan bu ortalamanın üzerinde çalışan varsa işe alınan işçi 6111 sayılı Kanun teşvikinden yararlanma hakkını elde edecektir.

Yazarlar:Murat GÖKTAŞ*
Murat ÖZDAMAR**
Yaklaşım / Temmuz 2012 / Sayı: 235
* Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi, ÇEKO Bilim Uzmanı
** İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdür Yrd. (Denetmen), Doktora Öğrencisi
(1) 08.09.1999 tarih ve 23810 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4447 sayılı Kanun'un ismi "Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu İle İş Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi ve Bu Kanunlara Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, İşsizlik Sigortası Kurulması, Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun İki Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması İle Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"dur.

18 YAŞINDAN KÜÇÜK İŞÇİ İSENİZ



·                    Genç işçi : 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişidir.
·                    Çocuk işçi : 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişidir.
·                    4857 sayılı İş Kanununa göre 14 yaşından 18 yaşına kadar (18 dahil) işçilerin işe alınmalarından önce iş yeri hekimi işçi sağlığı dispanserleri bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın SSK sağlık ocağı hükümet veya belediye hekimlerine muayene ettirilerek işin niteliği ve şartlarına göre çalışabileceğine dair sağlık raporu alınması gerekmektedir. 18 yaşını doldurana kadar altı ayda bir kontrol edilmesi gerekmektedir.
·                    Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtildiği gibi 18 yaşından küçük işçilerin okula devamları ile okuldaki başarılarına engel olmayacak, meslek seçimi için yapılacak hazırlıklara ya da yetkili makamlar tarafından yeterliliği kabul edilen mesleki eğitime katılmasına engel olmayacak işlerde çalıştırılabilirsiniz.
·                    Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtildiği gibi temel eğitimini tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuzbeş saatten fazla olamaz. Ancak, 15 yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre günde sekiz ve haftada kırk saate kadar arttırılabilir. Çocuk ve genç işçilerin günlük çalışma süreleri, yirmidört saatlik zaman diliminde, kesintisiz ondört saat dinlenme süresi dikkate alınarak uygulanır. Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde iki saat ve haftada on saat olabilir. Okulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma süreleri birinci fıkrada belirtilen çalışma sürelerini aşamaz.
·                    Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtildiği gibi 18 yaşından küçük işçilerin hafta tatili izinleri kesintisiz kırk saatten az olamaz. Ayrıca hafta tatili ücreti bir iş karşılığı olmaksızın ödenir.
·                    Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtildiği gibi 18 yaşından küçük işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz. Yıllık ücretli iznin kesintisiz kullandırılması esastır. Ancak, yararına olduğu durumlarda çocuk ve genç işçinin isteği üzerine en fazla ikiye; bölünerek kullandırılabilir.
·                    Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtildiği gibi 18 yaşından küçük işçilerin; çocuklara karşı işlenmiş suçlardan hüküm giyen, yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş olan, işveren veya işveren vekilleri çalıştıramazlar.
·                    Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen Ek I-II de çoçuk işçilerin çalışabileceği işler belirtilmiştir. Ek III’te ise 18 yaş altı işçilerin çalışamayacağı işler belirtilmiştir.
·                    Ağır ve Tehlikeli işler Yönetmeliğinde belirtilen işler dışında kalan işlerde 18 yaşından küçük işçilerin çalıştırılması yasaktır. (bkz.Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği EK-I)
·                    5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 34. maddesine göre; ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması
Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
a) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b) Bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine % 25'i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50'si,
d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde, ana ve babaya çalışmaması ve gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 25'i oranında; çalışmayan ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması, gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın % 25'i,
oranında aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır.
Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.
·                      5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 38.maddesine göre;
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.
Aylık ve gelir bağlama işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık süreleri, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık veya gelir bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık veya gelir bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar bakımından sigortalılık süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre Kurumun aylık bağlanma hakkı kazandığına dair yazısı üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayının alındığı ve ilişiğinin kesildiği ayın son günüdür. Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez.




·                    5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 50.maddesine göre;
İsteğe bağlı sigorta ve şartları
İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır.
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye'de yasal olarak ikamet edenlerde;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içerisinde 30 günden az çalışmak veya son bir yıl içinde 360 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.

·                      5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 61.maddesine göre;
-Genel sağlık sigortalılığı başlangıcının tespiti ve tescil işlemleri aşağıdaki hükümlere göre yürütülür. 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
b) (c) bendinde sayılanlar; ilgili mevzuatları gereği yeşil kart aldıkları, aylığa hak kazandıkları, vatansız ve sığınmacı sayıldıkları, korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili kurumların kapsama alınan tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
c) (d) bendinde sayılanlar; Türkiye'deki  yerleşim süresinin bir yılı geçtiği tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
d) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik ödeneğinden yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı tarihten itibaren bir ay içinde vereceği genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
e) (f) bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
60 ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek olmaksızın 18 yaşına kadar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. 18 yaşından küçük çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşına kadar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı sayılır.
60 ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik olan kişilerden, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine veya (g) bendi kapsamına giren kişiler durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren en geç bir ay içinde 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun gereği yeşil kart veren kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilere yeşil kart verilmemesi halinde değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye olmadığı veya 60 ıncı maddenin üçüncü fıkrası gereği genel sağlık sigortası kapsamı dışına çıkılan tarihten itibaren sona erer.
Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş bildirgesini süresi içinde vermeyenler hakkında 102 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre idarî para cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve şekli ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

3 Ara 2012

YURT DIŞI BORÇLANMA İŞLEMLERİ



08/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı “Yurtdışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun”, 22/5/1985 tarihli  Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarih itibari ile yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla, Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen sürelerinin borçlanma yoluyla sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Borçlanma kapsamındaki süreler
- Yurtdışında geçen sigortalılık süreleri,
- Bu süreler arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri,
- Ev kadını olarak geçen sürelerdir.
Borçlanma kapsamında olmayan yurtdışı süreleri
- Yurtdışında 18 yaşın doldurulmasından önce, Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süreler borçlanma kapsamında değildir.
- Ülkemizdeki sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları kapsamında geçen sürelerle çakışan yurtdışı süreleri borçlanma kapsamında değildir.
- İkili sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların yurtdışında geçen sigortalılık süreleri arasında ve bu sürelerin bitim tarihinden sonraki işsizlik sürelerinin de, 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmasına imkân bulunmamaktadır.
Yurtdışı borçlanma için aranan şartlar
- Türk vatandaşı olmak,
- Borçlanma kapsamındaki yurtdışı sürelerini belgelendirmek,
- Yazılı istekte bulunmak.
Yurtdışında geçen sürelerin borçlandırılmasına ilişkin yazılı talep, genelge eki “Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi”nin usulüne göre doldurulup imzalandıktan sonra doğrudan yada posta yolu ile Kurumun ilgili  ünitesine verilmesi ile yerine getirilir.
Yurtdışı Borçlanma Talep Dilekçesi örnekleri  yurtiçinde Kurum üniteleri, yurtdışında ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşavirliği yada Ataşeliklerinden temin edilebileceği gibi, Sosyal Güvenlik Kurumunun www.sgk.gov.tr  Internet adresinde bulunan “Yurtdışı/Form ve Dilekçeler” bölümünden indirilebilir.
Not: Borçlanmak için ayrıca yurda dönüş şartı aranmadığından yurtdışında iken borçlanma başvurusunda bulunanlar da, borçlanma hakkından 3201 sayılı Kanunun öngördüğü şartlarla yararlanabilirler.
Borçlanma için gereken belgeler
Yurtdışı borçlanmalarda belgelendirme şartına ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlayan belgeler; sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen veya akdedilmeyen ülkelere ve ülke ayrımı yapılmadan ev kadını olarak geçen sürelere ilişkin olmak üzere farklılık göstermektedir.
Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Akdedilen Ülkelerde Geçen Sürelerin Borçlandırılabilmesi İçin İbrazı Gereken Belgeler:
- Çalışılan ülkede bağlı bulunulan sigorta merciinden alınacak hizmet cetveli veya sigorta kartlarından,
- Sigortalıların çalıştıkları iş yerlerinin resmi kuruluşlara ait olması veya resmi kuruluşlarca ya da kamu kurumu olarak kabul edilen kuruluşlarca düzenlenmesi halinde, belgelerin ayrıca tasdikine gerek kalmaksızın; çalışılan ülkede işyerinin ait olduğu belediyelerce düzenlenmiş hizmet belgeleri, vergi dairelerince çalışılan sürelere ilişkin düzenlenmiş belgeler, iş bulma kurumlarınca işsizlikte geçen sürelere ilişkin verilen belgeler, ilgili meslek kuruluşları veya birliklerince veya diğer resmi kuruluşlarca verilen hizmet belgelerinden,
- Yurtdışında kendi adına ve hesabına çalışanların bağlı oldukları vergi dairesi, ilgili meslek kuruluşu veya birliklerince verilen hizmet belgesinden,
- Bulunulan ülkelerdeki Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerinden,
durumlarına uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.
Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Akdedilmemiş Ülkelerde Geçen Sürelerin Borçlandırılabilmesi İçin İbrazı Gerekli Belgeler:
- Bulunulan ülkelerdeki Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alınacak ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerinden,
- Yurtdışında çalıştıkları iş yerlerinden alacakları hizmet sürelerini gösterir bonservisleri ile birlikte pasaportlarında bulunan çalışma izinlerinin tercümelerinden,
- Gemi adamları, çalıştıkları geminin bayrağını taşıdıkları ülkelerde bulunan Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerinden alacakları ve yurtdışı borçlanma için kullanılacağı belirtilen hizmet belgelerini veya iş yerlerinden alacakları sigortalılık sürelerini gösterir bonservisleri ile gemilerde çalıştıklarını gösterir belgelerde kayıtlı bulunan çalışma izinlerinin tercümeleri yada pasaportlarında çalışma süreleri ile örtüşen giriş-çıkış tarihlerini gösterir sayfaların örneklerinden,
durumlarına uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.
Ev kadını olarak geçen sürelerin borçlanmasında, ibrazı zorunlu belgeler
Ev kadını olarak geçen süreler, ev kadınlarının yurtdışında oturduklarına dair alacakları ikamet belgesinin;
- Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca veya yurtdışında bulunan Türk temsilciliklerince akredite edilmiş tercümanlarca yapılmış ve ilgili temsilcilikçe onaylanmış tercümesinden,
- Çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlik veya ataşeliğinin bulunduğu Türk temsilciliklerince ikamet belgesine istinaden düzenlenecek belgeden,
- Yukarıdaki belirtilen ikamet belgesi temin edilemiyorsa yurtdışına çıkış ve yurda giriş tarihlerinin, fotoğraf ve künye bilgilerinin bulunduğu pasaport sayfalarının fotokopisi ya da emniyet müdürlüklerinden alacakları yurda giriş-çıkış çizelgesinden,
biri ile belgelenmesi gerekir.
Yurtdışında geçen sürelerin tamamını borçlanmak zorundalığı var mı ?
- Yurtdışında geçen sürelerden tamamının borçlanılmasında bir zorunluluk yoktur.
- Başvuru sahipleri, bu sürelerin tamamını borçlanma isteğinde bulunabilecekleri gibi, bir kısmını ya da aylık bağlamaya yetecek bölümünü borçlanma talebinde de bulunabilirler. Bu konudaki tercihin, başvuru sırasında yazılı olarak belirtilmesi gerekir.
- Ayrıca, kısmi borçlanmalarda borçlanılmayan süreler, yeni bir başvuru ile borçlanılabileceği gibi, borçlanma başvuru tarihinden sonra yurtdışında geçen süreleri bulunanların da, bu süreleri borçlanma hakları bulunmaktadır.
Yurtdışı sürelerinin borçlandırılabilmesi için başvurulması gereken sosyal güvenlik statüsü
Yurtdışında geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen sürelerin borçlandırılmasında Türkiye’de son defa;
- Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi çalışması olanların, bu Kuruma,
- 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesine tabi sandıklardan birine tabi çalışması olanların, ilgili sandığa, başvurmaları gerekir.
- Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayanların borçlanma işlemleri, Sosyal Güvenlik Kurumunca sonuçlandırıldığından bu durumdakilerin borçlanma talepleri de bu Kuruma yapılmalıdır.
- Kendilerine veya hak sahiplerine sosyal güvenlik sözleşmesi uygulanmak suretiyle kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma başvuruları ise aylığı bağlayan sosyal güvenlik kuruluşuna yapılması gerekir.
Müracaat yeri
Sosyal Güvenlik Kurumunca sonuçlandırılacak olan borçlanmaların Kurumun hangi birimine yapılmasındaki genel kural, son defa Türkiye’de geçen çalışmaların sigortalılık haline göre belirlenmektedir.
Buna göre, Türkiye’de son defa;
- Hizmet akdi  veya kendi nam ve hesabına bağımsız  kapsamında çalışması bulunanlarla hiç çalışması bulunmayanların, ikametgâhlarının bulunduğu yerdeki sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerine,
- Kamu görevlisi  kapsamında çalışması bulunanların, “SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı – Mithappaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ANKARA adresine”,
yazılı olarak başvurmaları gerekir.
Yurtdışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin yurtdışında geçen sigortalılık süreleri ile ev kadınlığında geçen sürelerin borçlandırılması için hak sahiplerince yapılacak başvurular da, ölenin Türkiye’deki  sigortalılık statüsü dikkate alınarak, Sosyal Güvenlik Kurumunun yukarıda açıklanan birimlerine yapılmalıdır.
Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre kısmi aylık alanların borçlanma müracaatları
Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kısmi aylıkları;
- Kamu görevlileri için öngörülen mevzuata  göre bağlananlar yurtdışı borçlanma başvurularını, “SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı – Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ ANKARA”,
- Hizmet akdi ile veya kendi hesabına bağımsız çalışanlar için öngörülen mevzuata  göre bağlananlar yurtdışı borçlanma başvurularını, “SGK Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı – Mithatpaşa Caddesi No: 7 Sıhhiye – ANKARA”,
adresine yapmaları gerekir.
Yurtdışı sürelerine ait borçlanma miktarının belirlenmesi
Daha önce borçlanılacak her bir gün için 3,5 dolar üzerinden tahakkuk ettirilen borç tutarı, 8/5/2008 tarihinden sonra yapılan veya yapılacak olan başvurular için geçerli olmak üzere değiştirilmiştir.
Buna göre, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın yüzde 32′si, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilen borç tutarıdır.
3201 sayılı Kanun uygulaması yönüyle 8/5/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddenin birinci fıkrasında günlük kazancın alt sınırı, İş Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katı olarak belirlenmiştir.
Yurtdışı sürelerinin borç tutarının hesabında kullanılması ile sınırlı olmak üzere buradaki alt sınırı yeniden belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.
Bu durumda, Kuruma ödenecek olan borçlanma tutarı, başvuru tarihinde geçerli olan günlük prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında kalmak kaydıyla başvuru sahibince seçilen kazancın yüzde 32’sinin borçlanılmak istenen gün sayısı ile çarpımı kadardır.
Başvuru tarihi, borçlanma talebine ilişkin dilekçenin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihtir. Ancak, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta olarak gönderilen yurtdışı borçlanma taleplerinde, dilekçenin postaya verildiği tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir.
Örnek borçlanma tutarı hesabı
05/1/2009 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru yapıldığını ve yurtdışında geçen 10 yıllık sigortalılık süresinin 25,00 TL prime esas kazanç üzerinden borçlanma talebinde bulunulduğunu varsayalım. Bu durumda ödenmesi gereken borç tutarı:
Borçlanma talebinde bulunduğumuz tarih itibari ile geçerli olan günlük prime esas kazancın alt sınırı 22,20 TL, üst sınırı ise bunun 6,5 katı, yani 144,30 TL’dir. Seçilen prime esas kazanç alt ve üst sınırlar arasında bulunduğundan borcumuzun tespitinde öncelikle yüzde 32 oranı uygulanmak sureti ile bir günlük borç miktarı, daha sonra bu miktar 3600 ile çarpılarak 10 yıllık borç miktarı hesaplanacaktır.
Buna göre, bir günlük borçlanma miktarınız 25 x %32 = 8.00 TL, 10 yıllık borçlanma karşılığı ödenecek miktar ise 8,00 x 3600 =  28.800 TL’dir.
Borçlanma miktarının ödenmesinde süre
08/5/2008 tarihinden sonra yapılan borçlanma başvurularında tahakkuk ettirilen prim borcunun tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde ödenmesi gerekmektedir.
Tahakkuk ettirilen borç tutarı, ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilir. Posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarih, borcun tebliğ tarihidir.
Borcun, yukarıda belirtilen tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödenmemesi halinde, borçlanma işlemi geçersiz sayılır. Üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde, ödenen miktara isabet eden süre geçerli sayılır.
Borcun bir kısmını veya tamamını ödemeyenlerin, bu sürelerinin 3201 sayılı Kanuna göre değerlendirilmesi, yeniden yazılı başvuruda bulunmaları ve tahakkuk eden borç miktarını süresi içinde ödemeleri şartına bağlıdır.
08/5/2008 tarihinden önce yurtdışı borçlanma başvurusunda bulunanlardan; borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenler, borç tahakkuku yapılmış olanlar ve tahakkuk ettirilen borçlarının tamamını ödemeyenler borçlarını günlüğü 3,5 Amerikan Doları üzerinden ödeyebilirler.
Bu borçlanmaların ödenmesinde süre şartı bulunmadığından 08/05/2008 tarihinden sonra yapılan ödemeler geçerli sayılır.
Borçlanmadan vazgeçmek mümkün mü ?
Tahakkuk ettirilen borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenlerden borçlanmalarının iptal edilmesi için başvuruda bulunanların ödedikleri borçlanma tutarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilir.
Borçlandıkları hizmetleri ile malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalılar ile ölüm aylığı bağlanamayan hak sahiplerine başvuruları halinde ödenen borçlanma tutarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilir.
Ancak, borçlandıkları hizmetler dikkate alınarak aylık bağlanmış olanlar borçlanma talebinden vazgeçemezler ve bunların ödedikleri borçlanma tutarı iade edilmez.
Borçlandırılan süreler, Türkiye’deki hangi sigortalılık statüsüne göre nasıl değerlendirilir?
Yurtdışı borçlanmasına dair süreler, ilgilinin Türkiye’de sigortalılığı varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılığı yoksa 5510 sayılı Kanuna göre kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalılığı bulunanların borçlanılan süreye ait gün sayısı, prim ödeme gün sayıları veya hizmetlerine eklenir.
Borçlandırılan süreler, Türkiye’deki sigortalılık süresinin başlangıcına etkisi
Aylığa hak kazanmak için 5510 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan anlamda belli bir sigortalılık süresi şartının yerine getirilip getirilmediğinin tespitinde geçerli olmak üzere;
- Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
- Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayanların sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçların tamamen ödendiği tarihten, sigortalı ölmüş ise ölüm tarihinden, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle tespit edilir.
- Birden fazla yurtdışı hizmet borçlanması yapılması durumunda da sigortalılık süresi başlangıcı, borcun en son ödendiği tarihten, borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenir.
- Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.
Borçlandırılan sürelere göre aylık bağlanması için aranan şartları
Borçlanılan sürelere göre malullük, yaşlılık veya emekli aylığı bağlanabilmesi için;
- Yurda kesin dönülmüş olması,
- Tahakkuk ettirilen borçtan aylık bağlanmasına yetecek en az süre/gün  karşılığı kadar ödeme yapılması,
- Mülga sosyal güvenlik kanunların/kanunlarının yürürlükteki veya 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylığa hak kazanılmış olması,
- Kuruma yazılı başvuruda bulunulması, şarttır.
Not: Buradaki “kesin dönüş” ibaresi, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade etmekte olup, mutlak ifadesi ile yurda giriş yaptıktan sonra bir daha yurtdışına çıkmama durumunda kullanılmamaktadır.
Bağlanan aylıkların başlama tarihi
Yukarıda belirtilen şartları yerine getirenlerin aylıkları, yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından başlar.
Borçlanılan Sürelere Göre Aylığa Hak Kazananların, Aylıklarının Bağlanması İçin İbrazı Gereken Belgeler
Borçlanılan yurtdışı sürelerine göre;
- Malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlanabilmesi için “Tahsis Talep, Beyan ve Taahhüt Belgesi’ne ek olarak “3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi” ve yurtdışında çalıştığı işyerinden ayrıldığını, varsa ikamete dayalı bir  sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneğinin sona erdiğini gösterir belgenin,
- Ölüm aylığı bağlanabilmesi için “Tahsis Talep, Beyan ve Taahhüt Belgesi” ile birlikte aylık bağlanacak olan hak sahibinin durumuna uygun olan belgelerin (öğrenci belgesi, kazanç belgesi, sağlık kurulu raporu ),
ibraz edilmesi zorunludur.
Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile 3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi örnekleri, Kurumun ilgili ünitelerinden temin edilebileceği gibi, başvuru sahiplerince Sosyal Güvenlik Kurumunun www.sgk.gov.tr  Internet adresinde bulunan “Yurtdışı/ Form ve Dilekçeler” bölümünden indirilebilir.
Aylık talebi için kuruma başvurabilecekler
- Aylık başvurularında bizzat müracaat etme şartı kaldırılmıştır. Gerekli belgeler, usulüne uygun doldurulup imzalandıktan sonra Kurumun ilgili ünitesine doğrudan başvuru yoluyla verilebileceği gibi, yurtiçi veya yurtdışından posta yolu ile de gönderilebilir.
- Sadece yurtdışından başvuruda bulunacak olanlar için güncel tarihli hizmet belgesinin ibrazı istenmektedir.
- Tahsis talep tarihinden önceki bir ay içinde düzenlenen hizmet belgeleri, güncel tarihli belge olarak kabul edilmektedir.
- Yurda kesin dönüş yaptıktan sonra aylık talebinde bulunanların ibraz edecekleri hizmet belgesinin ise güncel tarihli olmasında bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Sosyal güvenlik sözleşmesine göre kısmi aylık almakta iken yurtdışı hizmet borçlanması yapanların aylıkları hangi tarih itibarı ile tam aylığa dönüştürülür?
Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kısmi aylık almakta iken yurtdışı hizmet borçlanması yapanların kısmi aylıkları;
- Borcun ödendiği tarih kesin dönüş tarihinden önce ise kesin dönüş tarihini,
- Borcun ödendiği tarih kesin dönüş tarihinden sonra ise borcun ödendiği tarihi,
takip eden aybaşından itibaren, tam aylığa yükseltilir.
Yurtdışı borçlanma yoluyla bağlanan aylıkların kesildiği haller
Yurtdışında sigortalılık veya ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı aylığa/ hak kazananların, bu aylıkları;
- Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın herhangi bir ülkede çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği almaya başladıkları,
- Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına göre sigortalı olarak çalışmaya başladıkları,
tarihten itibaren kesilir.
Yurtdışına çıkışın Kuruma bildirimi
Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananlardan altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanlar, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, “3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi” ile birlikte söz konusu altı aylık sürenin dolduğu tarihten sonra üç ay içinde Kuruma vermek zorundadırlar.
Altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulundukları halde, yukarıda belirtilen belgeleri, yine yukarıda belirtilen süre içinde Kuruma vermediği tespit edilenlerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin intikaline kadar durdurulur.
Bu şekilde aylıkları durdurulanların Kuruma ibraz edecekleri belgelerden yada Kurumca yapılacak olan araştırma sonucunda, yurtdışında;
- Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadıkları tespit edilenlerin aylıkları, durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenir.
- Çalıştıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği aldıkları tespit edilenlerin aylıkları çalışmaya başladıkları tarihten geçerli olmak üzere kesilir, yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler, 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi hükümlerine  göre geri alınır.
Borçlanılan yurt dışı süreleri dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananlar hakkında kurumca yürütülecek olan yoklama işlemleri
Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu, Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilir.
Kurum, Kanuna göre malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların altı aydan daha uzun süre ile yurt dışında bulunup bulunmadıklarını, her yıl Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak kayıtlarla tespit eder. Söz konusu uygulamanın kapsamı, şekli ve diğer usul ve esasları Kurum ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında yapılan olan protokolle belirlenir.
Kesilen aylıklar, hangi durumda yeniden Bağlanır ve sonradan geçen çalışmalar nasıl değerlendirilir?
Aylığı kesilenlerden yurtiçinde veya yurtdışında çalışması sona erenlerin veya yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta yada sosyal yardım ödeneği alanlardan bu ödenek ve yardımları sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini takip eden ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.
Aylıkları tekrar ödenmeye başlananların, çalışmaları;
- Yurtiçinde geçmişse, bu çalışmalar da dikkate alınarak aylıklar, ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki hükümlere göre hesaplanarak,
- Yurtdışında geçmişse, kesildiği tarihteki aylığı, ikinci fıkrada belirtilen aylığın başlangıç tarihine kadar ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki artış hükümlerine göre yükseltilerek, yeniden bağlanır.
Aylığın kesildiği tarihten sonra yurtdışında geçen sigortalılık sürelerinin yeniden aylık bağlanmasında değerlendirilmesi, bu sürelerin 3201 sayılı göre borçlanılmasına bağlıdır.
Yurtdışında geçen sürelerin borçlanma yoluyla değerlendirilmesine ilişkin mevzuat ve uygulamalar hakkında nerelerden bilgi alabilirim?
Adres    : T. C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
SOSYAL SİGORTALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Daire Başkanlığı
Mithatpaşa Cad. No:7 06437 Sıhhiye-Ankara/TÜRKİYE
Telefon  :  (+90312) 444 32 01
İnternet adresi : www.sgk.gov.tr
E-Posta : yurtdisi@sgk.gov.tr

30 Kas 2012

Ankara Kalkınma Ajansı 2012 Mali Destek Programları Bilgilendirme Toplantılarına Başvurular Başlamıştır


http://www.ankaraka.org.tr

Destek programlarının muhtemel yararlanıcılarına yönelik “2012 Yılı Teklif Çağrısı Bilgilendirme Toplantıları” düzenlenmesi planlanmaktadır.
Ankara Kalkınma Ajansı  “Çevreye Duyarlı Yenilikçi Uygulamalar”, “Kırsal Kalkınma”, “ Sosyal Kalkınma” ve “Turizm” Mali Destek Programları (MDP) kapsamında uygun proje başvurularının kendisine sunulması amacıyla teklif çağrısına çıkmış bulunmaktadır.
Söz konusu destek programlarından yararlanmak üzere Ankara genelinde çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından hazırlanması beklenen proje tekliflerinin kalite, içerik ve mali açılardan başvuru rehberlerinde belirtilen genel kriterlere uygun hale getirilmesine destek sağlanması Ajansımızın görevleri arasında yer almaktadır.  Destek programlarının muhtemel yararlanıcıları olarak düşünülen kurum ve kuruluşların programlar hakkında bilgilendirilerek programların bölgemize geniş bir şekilde yansıtılması amacıyla “2012 Yılı Teklif Çağrısı Bilgilendirme Toplantıları” düzenlenmesi planlanmaktadır.
Bilgilendirme toplantılarına katılım talepleri kurumsal düzeyde değerlendirilecek olup aynı toplantıya bir kurumdan en fazla 2 kişi kabul edilecektir. Başvuru yapanların “Bilgilendirme Toplantısı Elektronik Başvuru Formu”nda yer alan mali destek programları arasından tercih yapmaları gerekmektedir. Bir bilgilendirme toplantısı için ortalama katılımcı sayısı 150 kişi olarak planlanmış olup katılımcılar tercihlerinde belirttikleri mali destek programının bilgilendirme toplantısına dahil edileceklerdir.  Başvuru formunun doldurulması için son tarih 07.12.2012’dir.
Bilgilendirme Toplantılarının tarihleri aşağıda belirtilmektedir. (Toplantı yerinin katılımcılara elektronik posta yoluyla bildirilecek olması nedeniyle katılımcıların başvuru formunda geçerli bir e-posta adresi belirtmeleri hususu önemlidir.)
Mali Destek ProgramıTarihSaat
Çevreye Duyarlı Yenilikçi Uygulamalar Mali Destek Programı10.12.2012 Pazartesi13:30-16:00
Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı11.12.2012 Salı09:30-12:00
Turizm Mali Destek Programı:11.12.2012 Salı13:30-16:00
2012 MDP Bilgilendirme Toplantılarına katılım başvurusu yapmak için tıklayınız.

İzleyiciler