27 Nis 2012

6102 Sayılı Yeni TTK ile Şirketleri Bekleyen Yeniliklere Bakış


YENİ TTK’ya göre; şirketin yönetimi ve temsili için en az kaç kişi müdür olarak seçilebilecektir?

ESKİ TTK’ya göre, şirket sözleşmesinde aksi kararlaştırılmamış ise ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirketi yönetmeye ve temsile yetkili kılınmışlardır.

Yine, şirket sözleşmesiyle veya genel kurul kararıyla ortaklardan biri veya birden fazlası müdür olarak seçilebilmektedir.

YENİ TTK ile şirket sözleşmesinde aksi kararlaştırılmamış ise ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirketi yönetmeye ve temsile yetkili kılınmış sayılacağına ilişkin düzenleme kaldırılmış ve müdür veya müdürlerin şirket sözleşmesiyle atanması veya genel kurul kararıyla seçilmeleri gerektiği hüküm altına alınmıştır.

YENİ TTK uyarınca da ESKİ TTK’da olduğu gibi şirketi yönetmek ve temsil etmek için ortaklardan en az bir kişinin müdür olarak seçilmesi gerekmektedir. Birden fazla kişinin müdür olarak seçilmesi de mümkündür.

YENİ TTK’ya göre; ortak olmayan kişiler, şirket sözleşmesiyle müdür olarak atanabilecek veya genel kurulca seçilebilecekler mi?

ESKİ TTK’da olduğu gibi YENİ TTK uyarınca da ortak olmayan kişiler şirket sözleşmesiyle müdür olarak atanabilecek veya genel kurul tarafından seçilebileceklerdir.

YENİ TTK’ya göre; şirketin tüzel kişi ortakları müdür olarak seçilebilecekler mi?

ESKİ TTK’ya göre, ortak olan tüzel kişiler müdür seçilememekte, fakat bunların temsilcisi olan gerçek kişiler müdür seçilebilmekteydi.

YENİ TTK ile tüzel kişi ortakların müdür olarak seçilmelerine olanak tanınmıştır.

Konuyu örneklemek gerekirse, ABC İnşaat Limited Şirketi, DEF Turizm Limited Şirketi’nin ortağıdır. ABC İnşaat Limited Şirketi, DEF Turizm Limited Şirketi’nin genel kurulu tarafından müdür olarak seçilebilecektir. Müdür seçilen ABC İnşaat Limited Şirketi, bu görevi yerine getirecek gerçek kişiyi belirleyecektir.

YENİ TTK’ya göre; müdür olarak seçilecek kişilerin hangi şartları taşımaları gereklidir?

Gerek ESKİ TTK’da gerekse de YENİ TTK’da şirket sözleşmesiyle veya genel kurul tarafından bir veya daha fazla sayıda kişinin müdür olarak atanabileceği veya görevlendirilebileceği belirtilmesine karşın, müdür olacak kişilerin sahip olmaları gereken ehliyet şartlarına yer verilmemiştir.

YENİ TTK’nın 1 inci maddesinde; Türk Ticaret Kanunu’nun 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ayrılmaz parçası olduğu hüküm altına alınmıştır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kişinin kendi fiilleriyle hak edinebilmesi ve borç altına girebilmesi için fiil ehliyetine sahip olması şarttır.

Bir kişinin fiil ehliyetine sahip olabilmesi için de;

1- Ayırt etme gücüne sahip olması (Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıfl ığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmaması),

2- Ergin olması (18 yaşını doldurmuş olması veya evlenme ya da mahkeme kararıyla ergin kılınmış olması),

3- Kısıtlı olmaması, gerekmektedir.

Aşağıdaki durumların varlığı halinde de Türk Medeni Kanunu’na göre, ergin olan bir kişinin ehliyeti kısıtlanmaktadır.

1- Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.

2- Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.

3- Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır.

4- Yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir.

Yukarıda yer verilen açıklamalardan hareketle, müdür olarak seçilecek kişilerin fiil ehliyetine sahip olmaları gerekmektedir.

YENİ TTK’ya göre; müdürlerden en az birinin yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması zorunlu mudur?

YENİ TTK’ya göre, şirket müdürlerinden en az birinin yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması ve bu müdürün de şirketi tek başına temsile yetkili olması şarttır. Ticaret sicili müdürü tarafından, bu şartın yerine getirilmediği tespit edilirse, bu anılan şartın yerine getirilmesi için şirkete uygun süre verilecek, bu süre içinde de gereken yapılmadığı takdirde ticaret sicili müdürünce şirketin feshi mahkemeden istenecektir.

YENİ TTK’ya göre; şirket müdürleri kaç yıl görev yapmak üzere seçilebileceklerdir?

Gerek ESKİ TTK’da gerekse de’da YENİ TTK müdürlerin hangi süreyle görev yapacaklarına yönelik bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda; şirket müdürleri, genel kurulca belirlenen süre kadar görev yapabileceklerdir. Bu süre bir yıl olabileceği gibi 5 yıl, 10 yıl şeklinde de belirlenebilecektir.

YENİ TTK yürürlüğe girdiğinde şirket sözleşmesiyle atanan veya genel kurul kararıyla seçilen müdür veya müdürler görevlerine devam edebilecekler mi?

1 Temmuz 2012 tarihi öncesinde, şirket sözleşmesiyle müdür olarak atanan veya genel kurul tarafından müdür olarak seçilen kişilerin görevleri devam edecektir.

Konuyu örneklemek gerekirse, 30 Haziran 2012 tarihinde tescil edilerek tüzel kişilik kazanan ABC İnşaat Limited Şirketi’nin müdürlüğüne 10 yıl süreyle görev yapmak üzere şirket ortaklarından Bay (A) atanmıştır. Bay (A)’nın görevi, 1 Temmuz 2012 tarihinden sonra da devam edecek ve bu görevini genel kurul tarafından değiştirilmemiş ise 10 yıl süreyle yerine getirecek ve bu sürenin sonunda tekrar seçilebilecektir. Bay (A)’nın, genel kurul kararıyla

müdür olarak seçilmiş olması halinde de durum değişmeyecektir. Bir başka deyişle, Bay (A) 30 Haziran 2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 10 yıl süreyle görev yapmak üzere seçilmiş ise bu görevine devam edecektir.

YENİ TTK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, tüm ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idare ve şirketi temsil ettiği limited şirketlerde durum ne olacaktır?

ESKİ TTK’ya göre, müdür atanmadan da tüm ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idare ve şirketi temsil etme hakları bulunmaktaydı.

Ancak, YENİ TTK bu sistemi değiştirmiş ve müdür veya müdürlerin ya şirket sözleşmesiyle ya da genel kurul tarafından atanması şartını getirmiştir. Eğer, ESKİ TTK uyarınca tüm ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idare ve şirketi temsil ediyorlarsa, bu durumda en geç 1 Ekim 2012 tarihine kadar şirket genel kurulunca müdür veya müdürlerin seçilmesi gerekmektedir.

YENİ TTK’ya göre; müdürler birden fazla ise kararlar hangi çoğunluğun sağlanmasıyla alınabilecektir?

YENİ TTK’ya göre, müdürler birden fazlaysa bunlardan biri genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanacaktır. Birden fazla müdürün varlığı halinde, kararlar çoğunlukla alınacak, eşitlik halinde ise başkanın oyu üstün sayılacaktır.

Konuyu örneklemek gerekirse; müdürler kurulu iki kişiden oluşuyorsa, karar alınabilmesi için 2 kişinin aynı yönde oy vermesi gerekir. Eşitlik halinde müdürler kurulu başkanının oyu üstün tutulduğundan karar müdürler kurulu başkanının oyu istikametinde alınacaktır.

Müdürler kurulu üç kişi ise en az 2 kişinin aynı yöndeki oyuyla karar alınacaktır.

YENİ TTK’ya göre; müdürler kurulu toplantıları elektronik ortamda yapılabilecek midir?

YENİ TTK’ya göre, şirket sözleşmesinde düzenlenmiş olması şartıyla müdürler kurulu toplantıları, tüm müdürlerin elektronik ortamdan katılımıyla yapılabileceği gibi, bazı müdürlerin fiziken mevcut bulundukları bir toplantıya diğer müdürlerin elektronik ortamdan katılmalarıyla da yapılabilecektir.

Konuyu örneklemek gerekirse; şirket müdürler kurulu Bay (A) ve Bayan (B)’den oluşmaktadır. Şirketin merkezi Ankara’da bulunmaktadır. Şirket işlerini takip için Bay (A) Muğla’da, Bayan (B)’de İstanbul’dadır. Müdürler kurulunun acil olarak karar alması gerekmektedir. Bu durumda, Bay (A) ile Bayan (B) elektronik ortamda Ankara’ya gelmeden Muğla’dan ve İstanbul’dan toplantıya katılıp karar alabileceklerdir.

YENİ TTK’ya göre; müdürler kurulunun üyesi olan müdürler şirketin iş ve işlemleriyle ilgili bilgi alma ve inceleme yapma haklarını nasıl kullanabileceklerdir?

YENİ TTK’ya göre, limited şirketlerde müdür sayısı birden fazlaysa her müdür şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında müdürler kurulu toplantısında;

1- Bilgi isteyebilecek,

2- Soru sorabilecek,

3- İnceleme yapabilecektir.

Her müdür, müdürler kurulu toplantısında; herhangi bir defter, defter kaydı, sözleşme, yazışma veya belgenin toplantıya getirtilmesini, kurulca veya üyeler tarafından incelenmesini ve tartışılmasını ya da herhangi bir konu ile ilgili yöneticiden veya çalışandan bilgi alınmasını talep edebilecektir.

Yine, her bir üye, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerin ve komitelerin müdürler kurulu toplantılarında hazır bulunmasını ve bilgi verilmesini, sorulan sorulara cevap verilmesini isteyebilecektir.

Ayrıca, her müdür, müdürler kurulu toplantısı dışında, müdürler kurulu başkanının izniyle, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerden, işlerin gidişi ve belirli münferit işler hakkında bilgi alabilecek ve görevinin yerine getirilebilmesi için gerekliyse, müdürler kurulu başkanından, şirket defterlerinin ve dosyalarının incelemesine sunulmasını da isteyebilecektir.

YENİ TTK’ya göre; bilgi alma ve inceleme yapma hakkı engellenen müdürler kurulu üyesi olan müdür ne yapmalıdır?

Şirketin iş ve işlemleriyle ilgili olarak bilgi alma ve inceleme yapma hakkı engellenen müdür, bu haklarını kullanabilmek için şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilecektir. Yapılan başvuru, mahkemece dosya üzerinden incelenecek ve karara bağlanacaktır.

Mahkemenin konu hakkındaki kararı kesindir.

SONUÇ
1 Temmuz tarihine çok az bir süre kala, hala TTK değişir mi? Şurası eksik, burası hatalı, bakış açımızdan bir an evvel kurtularak, yeni sürece adapte olmak için izlenecek
Yöntemlerin belirlenmesini şiddetle tavsiye ediyoruz. Zira, Yeni TTK nın bizce daha büyük
Etkisi 1 Ocak 2013 den sonra uygulanacak olan, KOBİ TFRS hükümlerinde ortaya çıkacaktır. Bu yeni dönemde, muhasebe mesleği artık ofislerden oturularak yapılamayacak, ancak ve ancak işletmelerin bünyeleriyle yürütüle bilir bir hale gelmektedir.

İşte tamda bu süreçte artık, konunun tarafların içinde bulunduğumuz dönemde ileriyi göre hareket etmelerini şiddetle tavsiye etmekteyiz.

Kaynak: www.MuhasebeTR.com





 













16 Nis 2012

YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNDA CEZALAR

Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki ceza hükümleri incelendiğinde hükümlerin çok sayıdaki farklı maddeye ve hatta farklı Kanunlara atıfta bulunduğu ve dolayısıyla da kolay anlaşılır tek bir metin olarak düzenlenmesi ihtiyacı dikkate alınarak ekli tablolar hazırlanmıştır.
 
Ayrıca Kanunda cezalar gün sayıları olarak belirtildiği gibi bu gün sayılarının parasal olarak neye tekabül ettiği doğrudan kanun metninden kolaylıkla anlaşılamamaktadır. Cezalarda kimi zaman alt sınır kimi zaman üst sınır belirtilmiş, kimi zaman ise parasal ve özgürlüğü bağlayıcı cezalar gün sayısı şeklinde birlikte yer aldığından ayırt edilmesi güçleşmiştir. Daha da öteye gittiğimizde para cezalarının ödenmediğinden ne olacağı veya birkaç fiilin bir arada olması halleri gibi özellikli durumlar Kanun metni içersinde bulunmadığından; öğrenilebilmesi vakit ayırıp özel bir çalışma yapılmasına bağlı kalmıştır.
 
Yeni TTK uygulanacak cezaları; “adli para cezası gün sayısı” ve “hapis cezası gün sayısı” olarak vermektedir. Adli para cezası ödenmediğinde ödenmeyen kısım hapis cezasına dönüşmekte ancak ödenmesi halinde hapis cezası kalkmaktadır (5275 sayılı Kanun md 106)
 
Adli para cezası kanunda hüküm yok ise en az 5 en çok 730 gündür (TCK md 52/1). Bir gün karşılığı adlî para cezasının tutarı en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirasıdır ve kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak hakim tarafından takdir edilir (TCK md 52/2). Bu durumda olası en düşük ceza 100 TL ve en yüksek ceza 73.000 TL’dır. Hakim gün başına ceza tutarını 20 ile 100 TL arasında belirleyebildiği gibi ödenmesi için 1 yıla kadar süre de verebilir, en az 4 taksitte ve 2 yıla kadar ödeme planına bağlayabilir.
 
Sonuç olarak; ekli tablolar aracılığı ile Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki cezalar konusu daha derli toplu olarak incelenebilir.


Yeni Türk Ticaret Kanunu Cezalar Tablosu için aşagıdaki linki tıklayınız.


 www.muhasebevergi.com

12 Nis 2012

YENİ TEŞVİK PAKETİ


Yeni açıklanan teşvik paketinin 2009 yılında uygulamaya konulan teşvik paketinin bir üst versiyonu olduğunu görmekteyiz.
Yeni teşvik uygulamaları 1.1.2012 tarihinden itibaren geçerli olacak ve 10 yıllık bir dönemi kapsayacaktır.
Yine bölgesel esaslı hazırlanan teşvik paketine bazı yeni destek unsurları ilave edilmiştir.
Yeni teşvik sistemi şu başlıklar altında toplanmıştır;
1.            Genel Teşvik Sistemi
2.            Bölgesel ve Sektörel Teşvik Sistemi
3.            Büyük Ölçekli Yatırımlar Teşvik Sistemi
4.            Stratejik Yatırımlar Teşvik Sistemi
Her gruba giren yatırımların farklı desteklerden yararlandırılması öngörülmüştür.
Otomotiv, uzay veya savunma sanayine yönelik test merkezleri, rüzgar tüneli, tasarım gibi yatırımlar, belirli büyüklükte ve özellikte belirli ilaç ve savunma sanayi yatırımları, özel sektör tarafından gerçekleştirilecek ilk, orta ve lise eğitim yatırımları, denizyolu ve demiryolu ile yük ve yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar, madencilik yatırımları, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinde yapılacak turizm yatırımları. Stratejik yatırımlar olarak en geniş kapsamlı desteklerden yararlandırılmaktadır.
Yeni sisteme göre,
·         OSB’lerde yapılacak yatırımlar,
·         Aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların birlikte gerçekleştireceği ve faaliyet gösterilen yatırım konusuna dikey veya yatay entegrasyon sağlayacak yatırımlar ve
·         TÜBİTAK tarafından desteklenen Ar-Ge projeleri neticesinde geliştirilen ürünün üretimine yönelik yatırımlar,
yatırımın bulunduğu bölgenin bir alt bölgesine sağlanan destek unsurları ile desteklenecektir.
Örneğin 3. Bölgedeki bir OSB’de yatırım yapan bir yatırımcı, 4. Bölgeye tanınan teşviklerden yararlanacaktır.

 
Türkiye, gelişmişlik düzeyine göre aşağıdaki şekilde 6 bölgeye ayrılmıştır.
1. Bölge2. Bölge3. Bölge4. Bölge5. Bölge6. Bölge
AnkaraAdanaBalıkesirAfyonkarahisarAdıyamanAğrı
AntalyaAydınBilecikAmasyaAksarayArdahan
BursaBoluBurdurArtvinBayburtBatman
EskişehirÇanakkaleGaziantepBartınÇankırıBingöl
İstanbulDenizliKarabükÇorumErzurumBitlis
İzmirEdirneKaramanDüzceGiresunDiyarbakır
KocaeliIspartaManisaElazığGümüşhaneHakkari
MuğlaKayseriMersinErzincanKahramanmaraşIğdır
 KırklareliSamsunHatayKilisKars
 KonyaTrabzonKastamonuNiğdeMardin
 SakaryaUşakKırıkkaleOrduMuş
 TekirdağZonguldakKırşehirOsmaniyeSiirt
 Yalova KütahyaSinopŞanlıurfa
   MalatyaTokatŞırnak
   NevşehirTunceliVan
   RizeYozgat 
   Sivas  
 
Yatırımlara sağlanacak destek unsurları ise şu şekildedir;
1.            Makine ve Techizat Alımlarında KDV İstisnası
Eski uygulamalardan farklı olmayan bu destek ile teşvik belgesi kapsamında makine ve techizat alımlarında KDV istisnası uygulanacaktır.
2.            İthalatta Gümrük Muafiyeti
Tüm Bölgelerde ve tüm sektörlerdeki genel ve bölgesel teşvik belgeli yatırımlar için makine ekipman ithalatlarında gümrük vergisi muafiyeti uygulanacaktır.
3.            Kurumlar Vergisi İndirimi
Yapılacak yatırımlara uygulanacak vergi indirim oranları % 10 ila % 60 arasında değişmektedir.
Vergi indirimi desteği, 2, 3, 4, 5 ve 6. bölgelerde yatırım yapan firmalar için, yatırıma katkı oranının belirli yüzdesine ulaşıncaya kadar yatırım döneminde tüm faaliyetlerinden elde ettiği kazançlara uygulanabilecektir.
Yatırıma katkı oranı, 6. bölgede yatırım yapacak firmalar için yatırımın yüzde 50′sine ulaşmaktadır.
4.            Sigorta Primi İşveren Payı Desteği
Yatırımlara sağlanacak sigorta primi işveren hissesi desteği bölgelere göre 2 ila 10 yıl arasında değişmektedir.
Yeni sistemde, kapsama giren yatırımlar ile tersanelerin gemi inşa yatırımları kapsamında istihdam edilen işçiler için ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmı, devlet tarafından karşılanacaktır.
5.            Kredilerde Faiz Desteği
Bölgelere yapılacak yatırımlar için verilecek faiz desteği oranı TL cinsi kredilerde 3-7 puan arasında, döviz cinsi kredilerde ise 1 ya da 2 puan olarak uygulanacaktır. Destek tutarlarının azami tutarları ise bölgelere göre, 500 bin lira ile 900 bin lira arasında değişmektedir. Stratejik yatırımlarda Yatırım kredileri için 50 milyon liraya ulaşan faiz desteği uygulaması öngörülmektedir.
6.            Yatırım Yeri Arazi Tahsisi
Genel Teşvik uygulaması dışındaki diğer teşvikli yatırımların tamamında Hazine tarafından yer tahsisi yapılabilecektir.
7.            Gelir Vergisi Stopaj Desteği
Sadece 6. Bölgedeki yatırımlar için 10 yıl süreyle çalışanlarla ilgili gelir vergisi stopaj desteği uygulanacaktır.
8.            Fabrika İnşaatlarında KDV İadesi
Sadece stratejik yatırımlarda, asgari 500 milyon tutarındaki yatırımlar için bina ve inşaatta KDV istisnası uygulaması olacaktır.
Özet olarak yararlanılacak destek unsurları yatırım teşvik kapsamına göre şu şekildedir.
 Yatırımın Kapsamı
DESTEKLERGenelBölgeselBüyük ÖlçekliStratejik
KDV İstisnasıXxXX
Gümrük Vergisi MuafiyetiXXXX
Vergi İndirimi XXX
Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği XXX
Yatırım Yeri Tahsisi XXX
Faiz Desteği XXX
Gelir Vergisi Stopajı XXX
KDV İadesi (Bina-İnşaat)   X
 
Uygulamanın detayları için yayınlanacak kararname ve tebliğlere bakmakta fayda vardır.
www.muhasebevergi.com

27 Mar 2012

Hibe almak isteyenler için örnek projeler



Girişimcilik kursuna katılmaya hak kazanan 38 yaşındaki Cemile Polat, özel bir şirkette 3 yıldır sekreter olarak çalıştığını belirterek, KOSGEB’in iş kurmak için hibe ve kredi vereceğini basından öğrendiğinde hayatı boyunca özendiği iş kadını olmak için fırsat yakaladığını söyledi. İş eldiveni üretimi yapacağı bir imalathane kurmayı hedeflediğini anlatan Polat, ”KOSGEB’in bu projesi benim gibi iş kurmak isteyen herkes için çok önemli bir fırsat. Bu projeyle devleti arkamda hissettim” dedi.


49 yaşındaki Hakan Erden de lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladığı Almanya’da 18 yıl kaldığını ifade ederek, 13 yıldır da Türkiye’de çeşitli yerlerde çalıştığını, ancak kurduğu işlerden 2 tanesini ekonomik kriz nedeniyle kapatmak zorunda kaldığını söyledi. Erden, ”Türkiye’de girişimciler için en büyük sıkıntı ilk aşamadır. Burada girişimcilik eğitiminin verilmesini çok sağlıklı ve doğru buluyorum. Eğer işi nasıl yapacağınızı bilmezseniz ne kadar paranız olursa olsun mutlaka batırırsınız” diye konuştu.KOSGEB’in sağlayacağı kredi ile Türkiye’de Dış Ticaretle ilgili bir danışmanlık firması kuracağını anlatan Erden, Türk iş adamlarının Rusya, Çin ve Almanya gibi ülkelerin pazarlarıyla bağlantılı işler yapmaları için danışmanlık firması kurmak istediğini söyledi.


Kültür ve Turizm Bakanlığından emekli olan 60 yaşındaki Sadri Ümlü de olduktan sonra bir süre hediyelik eşya satışı yapılan yerlerde çalıştığını, ancak KOSGEB’in böyle bir kredi vereceğini duyunca kendi işini kurmak istediğini ifade etti. Hediyelik eşya ve eskiden beri meraklı olduğu antika tespih satışı yapabileceği bir yer açacağını bildiren Ümlü, ilerideki hedefinin ise kıymetli taşlardan tespih yapım imalathanesi kurmak olduğunu kaydetti.


36 yaşındaki Hatice Özüm de bir reklam şirketinde asistan olarak görev yaptığını belirterek, komşusunun Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki tavukçuluk çiftliğinden etkilendiği ve hayvanları sevdiği için KOSGEB’den alacağı parayla bir hayvan çiftliği kurmak istediğini anlattı.


İşletme mezunu 23 yaşındaki Nihan ile iç mimarlık mezunu 28 yaşındaki Ertan Damar çifti ise girişimcilik kursuna birlikte katıldıklarını ve mobilya üzerine bir üretim bir de satış yapabilecekleri iki ayrı iş kurmak istediklerini bildirdiler. Babasının ofis mobilya imalathanesinde çalıştığını ifade eden Ertan Damar, buradan alacağı parayla ev mobilyaları konusunda bir imalathane açmak istediğini, eşi Nihan Damar’ın ise bu mobilyaların satışını yapabileceği bir yer açmak istediğini kaydetti.İlkokul mezunu babasının annesiyle birlikte kendi işlerini kurduklarını ve geliştirmek için her türlü desteğe başvurduklarını belirten Ertan Damar, eşiyle birlikte anne ve babasını örnek aldıklarını, iş hayatında onlar kadar başarılı olmak istediklerini söyledi.




http://kobidestek.org

13 Mar 2012

2011 Yılında Elde Edilen Kira Gelirlerinin Vergilendirilmesi ve Yeni Beyan Sistemi



Tarih: 12.03.2012
Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 70. Maddesinde yazılı mal ve hakların kiraya verilmesi sonucu elde edilen gelirler  Mart ayının 25’ine kadar gerçek kişiler  tarafından beyan edilmelidir. Gayrimenkul sermaye iradında tahsil esası geçerli olduğundan 2011 yılında tahsil edilen hem 2011 hem de önceki yıllara ait  kira gelirleri beyanedilmelidir.  Ancak bu yıl kira gelirleri beyanına ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı  teknolojiyi kullanarak beyanname verme açısından kolaylık sağlayan yeni bir sistemi mükelleflerin kullanımına sundu. Bu sistemin adı  “Önceden Hazırlanmış kira Beyanname Sistemi”dir. Bu yeni sistem ve  gayrimenkul sermaye iradında (GMSİ) vergilendirmenin esasları yazımızın konusunu oluşturmaktadır.
1. Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi (ÖHKBS)
Gelir idaresi, kira geliri olan mükelleflerin banka ve ptt hesapları, tapu kayıtları ve kiracıların vergi dairelerine sunduğu bilgileri kullanarak ÖHKBS’de mali verileri  hazırlayarak mükelleflere sunmaktadır. Mükellefler hazır beyannamede hatalı veri varsa düzeltebilirler veya veri sağlanamamışsa kolayca beyannamelerini kendileri hazırlayabilirler ve onaylayabilirler.  Sisteme tek geliri kira olanlar giriş yapabilirler.  2011 yılında ticari kazancı veya basit usulde ticarikazanca esas geliri olanlar  sisteme giriş yapamazlar, bu mükelleflerin kira gelirlerini yıllık gelir vergisi beyanında ayrıca göstermeleri ve beyan etmeleri  gerekmektedir.
Mükellefler sisteme https://intvd.gib.gov.tr/kirabeyan/   web adresine girerek giriş linkini tıkladıktan sonra vergi dairesindenaldıkları şifre veya  güvenlik sorularını cevaplayarak kimlik bilgileriyle  giriş yapabilirler.  Sisteme şifresiz giriş yapabilmek için mükellefin  T.C. kimlik numarası, kimlik seri ve nosu, anne kızlık soyadının ilk ve son harfi ile eş veya  çocuğun  T.C. kimlik no su gereklidir. Sisteme girerken 3 kez hatalı bilgi girişi yapılırsa sistem güvenlik açısından kilitlenebilmektedir. Bu nedenle sisteme şifre alarak girmek daha kolay ve avantajlıdır. Sistemde hatalı verildiği düşünülen beyannameler, tekrar giriş yapılarak ve  düzeltme beyannamesi verilerek düzeltilebilir. 
2. Gayrimenkul Sermaye İradına Konu Mal Ve Haklar
Kira gelirine konu mal ve haklar, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde tanımlanmıştır. Bunlar ;
 -    - Arazi, bina, maden suları, memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların ek ve bölümleri ,
  -   - Voli mahalleri ve dalyanlar,
  -   - Gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı, demirbaş eşyası ve döşemeleri,
  -   - Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar,
-     - Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı, alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar,
-     - Telif hakları (Telif haklarının  sahipleri veya yasal mirasçıları dışındaki kişiler tarafından kiralanması karşılığında elde edilen gelir gayrimenkul sermaye iradı sayılmaktadır.)
-     - Gemi ve gemi payları ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları, motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat  ile bunların eklentileri olarak ifade edilmektedir.

- Yukarıda yazılı mallar ve haklar, ticarî veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratları ticarî veya zirai kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre hesaplanır.

- Tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dahil bulunmayan gayrimenkullerle hakların kiraya verilmesinden elde edilen gelir de gayrimenkul sermaye iradı kabul edilir.
3. İndirilecek Giderler ve Gider Yöntemleri
Gayrimenkul sermaye iradının vergilendirilmesinde safi irat dikkate alınmaktadır. Safi irada ulaşabilmek için iradın elde edilmesi için kanunda sayılan giderlerin   gayrisafi hasılattan indirilmesi gerekmektedir (GVK Md. 71).
Giderlerin indirilmesi bakımında iki yöntem mevcuttur;
-Gerçek gider yöntemi
-Götürü gider yöntemi
Mükellefler gerçek gider yöntemi veya götürü gider yöntemlerinden birini tercih etmelidirler. Mükellefler (hakları kiraya verenler hariç) diledikleri takdirde aşağıda yazılı  giderlere karşılık olmak üzere hasılatlarından %25’ini götürü olarakindirebilirler. Götürü gider usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler.
Gerçek gider yöntemini tercih edenler safi iradın bulunması için gayrisafi hasılata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi hasılattan aşağıda yazılı giderler indirebilirler:
- Kiraya veren tarafından ödenen aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri,
- Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün ehemmiyeti ile mütenasip olan idare giderleri,
- Kiraya verilen mal ve haklara müteallik sigorta giderleri,
- Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin % 5’ i (İktisap bedelinin % 5’i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanır.),
- Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları,
- Kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan amortismanlar,
- Kiraya verenin yaptığı onarım giderleri (Emlakin iktisadi değerini artıracak surette tevsii, tadili veya bunlara ilaveler yapılması için ihtiyar olunan giderler onarım gideri sayılmaz),
- Kiraya verilen mal ve haklara ait bakım ve idame giderleri,
- Kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler,
- Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli
- Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak mukavelenameye kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar.
Gayrimenkul sermaye mahiyetindeki mal ve hakların kısmen kiraya verilmesi halinde, yukarıda yazılı giderlerden yalnız bu kısma isabet edenler hasılattan indirilebilir.

3.1 Diğer İndirimler
GVK’nın 89. Maddesine göre yıllık beyanname üzerinde yapılabilecek indirimler belirtilmiştir. Bu indirimlerden hem götürü hem de gerçek usulde gider yöntemini tercih eden mükellefler yararlanabilmektedirler.  İlgili maddede belirtilen harcama, bağış ve yardımların tamamı veya bir kısmı irattan beyannamede indirilebilmektedir. 
Söz konusu indirimler;
-         Sigorta Primleri
Beyan edilen safi iradın   % 10’unu ve   asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak kaydıyla, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları (şahıs sigorta primleri için bu oran %5’dir.) ile asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak kaydıyla mükellefin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait, hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları (Türkiye’de kurulu Sigorta şirketine ödenmiş olmalı ve primlerin beyan edilen gelirin ait olduğu yılda ödenmiş olması gerekmektedir) beyannamede indirilebilir.
-         Eğitim ve Sağlık Harcamaları
Beyan edilen safi gelirin %10’unu aşmaması kaydıyla,  Türkiye’de yapılması, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olan  gerçek ve tüzel kişilerden alınacak belgelerle ispat edilmesi şartıyla, kişinin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait, yapılan eğitim ve sağlık harcamaları indirilebilir.
-        Okul Yurt Ve Sağlık Tesisleri İçin Yapılan Bağış Ve Yardımlar
Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) 
kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, 
huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası veya mevcut olanların faaliyetlerinin devamı  için yapılan her türlü nakdi ve ayni  bağış ve yardımların tamamı indirilebilmektedir.
 
4. Emsal Kira Bedeli Uygulaması
GVK’nın 73’üncü maddesine göre kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük olamaz. Gayrimenkul bedelsiz olarak kullanıma sunulmuşsa  veya emsallerine göre düşük kira alınması halinde emlak değerinin %5’i yıllık kira bedeli olarak uygulanır,
Boş kalan gayrimenkullerin muhafazası  amacıyla bedelsiz olarak başkasının kullanımına bırakılması ile mal sahiplerinin, çocuklarının, anne, babalarının ve kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi, (Her bir yakınına en fazla bir konut tahsis edilmesi şartı ile), mal sahibi ile akrabalarının aynı evde oturması halinde emsal kira bedeli uygulanmaz.
5. Beyanname Verilmeyecek Haller
2011 yılı içinde elde edilen mesken kira geliri GMSİ istisna haddi (1) olan 2800,00-TL’nin  altında olması halinde beyanname verilmez (2) 2011 yılı içinde elde edilen tevkif suretiyle vergilendirilmiş kira geliri 23.000,00.-TL’yi aşmıyor ise beyanname verilmez.2011 yılı geliri,  tevkifat ve istisnaya tabi kira gelirlerinden oluşmayanların  geliri  1.170,00.-TL’yi aşmıyorsa beyanname verilmez. Örneğin; işyerini basit usule tabi esnafa kiraya veren mülk sahibinin 2011 yılı kira geliri 1.170,00 TL’yi aşmıyorsa, mesken istisnası ve tevkifat uygulaması olmamasına rağmen  GMSİ beyannamesi vermeyecektir.
 
6. Beyan Dönemi Ve Ödeme Süresi
2011 yılı kira gelirine ilişkin gayrimenkul sermaye iradı beyanında  2011 yılında 2011 ve  önceki yıllara ait kira gelirleri tahsilatı beyan edilecektir.
Eğer  sonraki yıllara ilişkin kira gelirleri 2011 yılında peşin tahsil edilmiş ise ait olduğu yılın beyanına ilave edilecektir. Örneğin 2011 yılında  2012 yılına ait kiralar peşin alınmış ise bu durumda 2012 yılına ait kira geliri ilgili döneme ait beyannamede beyan edilecektir, 2011 yılı kira beyannamesinde gelir olarak beyan edilmeyecektir.
Kira gelirine ilişkin beyanname 25.03.2012 tarihine kadar bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.  Beyan edilen irat üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. Maddesinde belirtilen gelir vergisi tarifesine göre  hesaplanan gelir vergisinden varsa tevkif edilen vergiler mahsup edildikten sonra  ödenecek vergi tutarı 2012 Mart ve 2012 Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödenecektir.
7. Örnek Hesaplamalar
Örnek 1:Azap kapı  Vergi Dairesi mükellefi Kezban hanım   konut olarak kiraya verdiği apartman dairesinden 2011 takvim yılında toplam 33.000 TL kira geliri elde etmiş olup, ticari, zırai ve mesleki faaliyeti bulunmamaktadır. Ayrıca işyeri olarak kiraya verdiği dükkanından ise 50.000 TL brüt kira geliri elde etmiştir. Söz konusu işyeri kira gelirinden 10.000 TL tevkifat yapılmıştır. Mükellefçe götürü gider uygulaması tercih edilmiştir. Buna göre Kezban hanımın vergiye tabi geliri (matrah) ve ödemesi gereken gelir vergisi tutarı  aşağıda hesaplanmıştır.

Gayrisafi Hasılat
83.000,00 TL
İstisna Tutarı
2.800,00 TL
Kalan
80.200,00 TL
Götürü Gider (80.200.-x 0,25=)
20.050,00 TL
Vergiye Tabi Geliri (Matrah)
60.150,00 TL
Gelir Vergisi Tarifesine Göre Hesaplanan Gelir Vergisi
14.732,50 TL
GVK 121. Maddeye Göre Mahsup  Edilecek Tevkifat
Ödenecek Gelir Vergisi
10.000,00 TL
4.732,50 TL

Örnek 2:  Abuzer bey sahibi bulunduğu gayrimenkulü, 01.01.2011 tarihinde 3 yıllığına toplam 45.000 TL’ye kiraya vermiş ve kira bedelinin tamamını peşin tahsil etmiştir.  Abuzer beyin 2011 yılına isabet eden ve 2011 yılı için beyan edilmesi gereken kira geliri 45.000 / 3 = 15.000 TL’dir. Ancak Abuzer bey 2011 yılı içerisinde ölmüş ise ve ülkeyi terk etmiş ise tahsil ettiği kiranın tamamı olan 45.000 TL 2011 yılı gayrisafi hasılatı olarak değerlendirilecek ve vergilendirilecektir.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Gayrimenkul sermaye iradında tahsil esası geçerli olduğundan 2011 yılında tahsil edilen 2011 ve önceki yıllara ait iradın en geç 25.03.2012 tarihinde beyan edilmesi gerekmektedir. mesken kira geliri 2.800,00.-TL’yi  ve tevkifata tabii işyeri kira geliri 23.000,00.-TL’yi aşan mükelleflerin beyanda bulunması gerekmektedir. Beyan edilen iradın emsal kira bedeline göre düşük olmaması hususuna dikkat edilmesi  ve bedelsiz kullanıma sunulan gayrimenkuller için emsal kira bedelinin esas alınarak beyanda bulunulması gerekmektedir. Mükellefler gider durumlarına göre götürü ve gerçek gider yöntemlerinden birini tercih ederek   safi irada ulaştıktan sonra  gelir vergisi tarifesine göre hesaplanan vergiyi Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödeyebilirler.



[1]GVK’nın 21. Maddesine göre  ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyannameyle bildirmek zorunda olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar GMSİ mesken kira geliri istisnasından yararlanamazlar.
[2] Söz konusu istisna şahsa bağlı istisna olduğu için hisseli gayrimenkullerde  her hissedar ayrı ayrı istisnadan yararlanabilir. Ancak, şahsın birden fazla konut geliri söz konusu ise istisna her konut için ayrı ayrı uygulanmaz.

Kaynak: www.MuhasebeTR.com 

İzleyiciler